Muğla’da Ağaç Kesimine İsyan: Memleketimiz Yok Olacak
HABER: EMRE SERCAN IKE – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
Muğla’da Akbelen Ormanları’nda ağaçların kesilmesine direnen bir köylü, “Kömür uğruna ülkemiz yok ediliyor. Çok üzüldük. 54 yaşındayım. Bu köyde doğdum, bu köyde büyüdüm.” köy, ben bu köye gömülmek istiyorum.Belki 100 kişi var,kesici.Saniyede bir,koca dağı gözümüzün önünde bitirdiler.Nerde bu ülkenin insanı?” isyan etti.
Muğla’da Akbelen Ormanları’ndaki ağaçlar 4 gündür kesildi. Köylülerin ve çevrecilerin direnişi devam ediyor. Bir köylü ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“KÖMÜR BİZİ YOK ETTİ”
“Burada desteğe çok ihtiyacımız var. Memleketimiz kömür uğruna ölüyor. Çok üzüldük. Uğraştık, yandık, kor yandı bu dert yandı. 54 yaşındayım. Buralarda doğdum.” köyü, ben bu köyde büyüdüm, bu köye gömülmek istiyorum ama ne yazık ki kömür bizi mahvetti, kömür üç yılda bir mahallemizi mahvetti, eline ne geçti?
“GÖZÜMÜZDEKİ KOCA DAĞINI BİTMİŞLERDİ”
Belki 100 kişi vardır, kesiciler. Saniyede bir bütün dağı gözümüzün önünde bitirdiler. Nerede bu ülkenin insanı… Bir kilo fasulye 8 lira. Bu temmuzda domatesin ağırlığı 25-30-40 lira. Büyük şehirlerde muhtemelen daha da değerli. Bir somun ekmek ne kadar? Bir dizel ne kadar? Köylerimiz bitti, bitti… Ben çocukken öyle güzel bir çam balı vardı ki… Tütün işimiz vardı, bitti. Hayvancılığımız vardı, bitti. Sadece bir canımız kaldı. Bize bu kadar acı çektirmek yerine canımızı alsalardı…
“ÜLKEMİZİ YOK ETMEYİ BIRAKIN…”
Termal iş diyenler, termal AŞ diyenler, termal para diyenler… Cebiniz para dolsa da ekmek yoksa çare yok. O termiğin dumanının tütmesi için; ovalarımızı, ağaçlarımızı, zeytinliklerimizi, bahçelerimizi bitirdiler. Sigara içtiler ve gittiler. Güç üreteceklerdi. Başka çare bulsunlar. Vatanımızı yok etmekten vazgeçin… Ekmekten güç üretilmez.
“BU İNSANLARDA HİÇ AKIL DAHİ YOK”
Tarım arazisi üzerinde elektrik üretilmez. Bu insanların hiç mi aklı yok? Biz kaç asırız? Ben cahilim, cahil bir köylü olarak böyle düşünüyorum. Ne kadar açgözlüyüz? Ne kadar açgözlüyüz? Para herşey değildir. O çamı yer misin? Biraz vicdan.
“Yeryüzüyle Temas Etmediğimiz Kadar Yaşadığımızı Bilmiyoruz”
Başkan… Sesimizi duyun. Bize de şifa ol. Nereye gideceğiz? Arsa istiyoruz. Yere dokunmadan yaşadığımızı bilemeyiz. Kaygımı kim anlayacak? Takviye istiyoruz. Yolları kapatıyorlar. Çocuklarımızı gözümüzün önüne koydular. Kim emir verirse gelsin. Bize bir çare bulurlarsa. Mesken yapsınlar, arsa versinler. Nereye gideceğiz? Güçlü oldukları için, biz zavallılar böyle yok olsak…”